Haber

Atatürk’ün ebedi istirahatgahı: Anıtkabir

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden 15 yıl sonra naaşının ebedi mezarından taşındığı ebedi istirahat yeri olan Anıtkabir, Aslanlı Yol’dan tören alanına, tören alanına kadar pek çok anlam içeriyor. mezar odasına anıt bloklar.

750 bin metrekare alan üzerine kurulu Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’in 120 bin metrekaresi anıt bloktan, geri kalanı ise Barış Parkı’ndan oluşuyor.

Anadolu Meydanı’ndan Anıtkabir’e girildiğinde ziyaretçileri kümeler halinde erkek ve kadın heykelleri karşılıyor. İstiklal Kulesi önündeki milli kıyafetli üç kadın heykeli ile Özgürlük Kulesi önündeki üç erkek heykeli farklı anlamlar taşıyor.

Anıtkabir’de simetrik olarak yerleştirilen on kule aynı yapısal özelliklere sahiptir. Piramit şeklindeki çatılarla örtülü kulelerde, Türk çadırlarında görülen bronz mızrak uçları bulunuyor. Tavanlarda Türk kilim desenlerinden alınan geometrik süslemeler, iç duvarlarda kulenin adıyla ilgili bir kompozisyon ve Atatürk’ün sözleri bulunmaktadır.

Ziyaretçiler Atatürk’ün mozolesine gitmeden önce 262 metre uzunluğundaki Aslanlı Yol’dan geçiyor.

Yol, aralarında 5 santimetre boşluk olacak şekilde asimetrik olarak döşenen taşlardan oluşuyor. Yolun asimetrik taşlarla döşenmesindeki amacın ziyaretçilerin yere bakarak yürümelerini ve Atatürk’ün mozolesine başları eğik ve saygılı bir şekilde çıkmalarını sağlamak olduğu belirtiliyor.

Yolun her iki yanına dikilen Virginia ardıçları şehrin manzarasını kapatıyor ve ziyaretçileri ziyarete hazırlıyor. Yoldaki 24 aslan 24 Türk Oğuz boyunu simgelemektedir. Türk tarihinde gücü ve temsili simgeleyen aslanların oturur pozisyonda tasviri, Türk milletinin barışa verdiği önemi göstermektedir.

Bayrak direği 2013’te değişti

Aslanlı Yol’un sonunda ziyaretçileri 15 bin kişi kapasiteli tören meydanı karşılıyor. Zeminde 373 adet halı ve kilim motifli süsleme bulunmaktadır. Anıtkabir’in Çankaya girişinde 33 metre 53 santimetre uzunluğunda bayrak direği bulunmaktadır. Direk, 1946 yılında ABD’de yaşayan Türk vatandaşı Nazmi Cemal tarafından hediye edildi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi kayıtlarında, ABD’den Anıtkabir’e bayrak direği gönderen Nazmi Cemal’in mektupları da yer alıyor. Nazmi Cemal mektuplarında şu ifadeleri kullanıyor:

“Atatürk’e derin bir sevgi ve saygı duyduğumdan dolayı, ustalarım ve maharetli mühendislerim tarafından atölyemde özel olarak yaptırdığım bayrak direğinin, Atatürk’ümüzün mübarek türbesine konulması için tüm masraflarını ve sigortasını karşılayacağım. hediye olarak, hiçbir amaç gütmeden, sırf hizmet etme arzusuyla inşa edilmeye başlandı.” “Bu bayrak direğinin tüm detaylarıyla birlikte Avrupa’nın hiçbir yerinde eşi benzeri olmaması şartıyla onu vatana göndermeye kararlıyım. Büyük Atamızın erdemine ve onun dünyadaki büyük şöhretine yakışır şekilde üretilmiştir. ve sizin onayladığınız şekilde. Hediyemi kabul ettiğimde hissettiğim sevinci anlatamam.”

ODTÜ’nün hazırladığı raporda, direğin meteorolojik nedenlerden dolayı yıllar sonra aşındığı belirtildi. Bunun üzerine 2013 yılında düzenlenen törenle direk aslına uygun hazırlanan yenisiyle değiştirildi.

Anıtkabir’e 42 basamak çıkılarak ulaşılabilmektedir. Merdivenlerin ortasında Hitabet Kürsüsü yer alırken, mozolenin girişinde Gurur Salonu bulunmaktadır. Salonun zemini Adana ve Hatay’dan, duvarları ise Afyonkarahisar ve Bilecik’ten getirilen mermerlerle kaplıdır. 27 kirişten oluşan tavanda halı ve kilim desenlerinden oluşan yaldızlı mozaik süslemeler dikkat çekiyor. Salonun sonunda Atatürk’ün sembolik lahdi bulunmaktadır. Buradaki lahit taşı 40 ton ağırlığında olup, Osmaniye’den getirilen tek kesme mermerden oluşmaktadır.

Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi

Anıtkabir’de Misak-ı Milli Kulesi’nden girilebilen Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi de bulunmaktadır.

Dört ana bölümden oluşan müzenin ilk bölümünde Atatürk’ün kullandığı ve yabancı devlet adamlarına hediye ettiği eşyalar, ikinci bölümünde ise Çanakkale ve Sakarya Savaşları ile Büyük Taarruz’u anlatan panoramalar ve galeriler yer alıyor. Müzenin son bölümünde Atatürk’ün 3 bin 123 kitabı sergileniyor.

Galeri alanında Atatürk’ün mezar odası da bulunmaktadır. Lahitin hemen altındaki bu odada büyük önder Atatürk’ün mezarı bulunmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı mimarisi tarzında sekizgen planlı olarak inşa edilen mezar odasına ancak özel izinle girilebiliyor. Ziyaret saatlerinde odanın görüntüsü kapı önündeki kameralarla televizyonda gösteriliyor.

25 numaralı proje

Atatürk’ün 10 Kasım 1938’deki vefatının ardından dönemin hükümeti tarafından bir türbe yapılmasına karar verildi. Bu konuda en büyük soru işareti anıtın yeriydi. Anıtkabir için Başbakanlık bünyesinde yer tespit komisyonu oluşturuldu. Heyet, yerli ve yabancı mimarlara Anıtkabir’in nereye yapılması gerektiği konusunda sorular sordu ve incelemelerde bulundu. Çalışmalar sırasında Anıtkabir için Ankara Kalesi, Gençlik Parkı, Çankaya ve Gazi Orman Çiftliği isimleri öne çıktı. Daha sonra yapılan çalışmalar sonucunda artık Anıttepe olarak bilinen Rasattepe’de yapılması fikri kabul edildi.

Yer belirleme sorunu çözüldükten sonra hayata geçirilecek proje için uluslararası bir yarışma düzenlendi. Başlangıçta sadece yabancı mimarların katılması planlanan yarışma, tepkiler üzerine daha sonra yerli mimarların katılımına açıldı. Serbest yarışmaya 49 proje sunuldu.

Bakanlar Kurulu, Profesör Emin Onat ve Doçent Orhan Arda’nın 25 numaralı projesinin yenilenerek hayata geçirilmesine karar verdi. Hükümetin kararı yayınlanan tebliğde açıklandı. Yapılan düzenlemeler sonucunda Türkiye’nin simge mekanlarından biri olan Anıtkabir’in temeli 9 Ekim 1944’te düzenlenen törenle atıldı. Çeşitli sebeplerle uzun süren inşaat süreci ve projede değişiklik yapıldıktan sonra inşaatı tamamlandı. Anıtkabir 1 Eylül 1953’te tamamlandı.

Ulu Önder’in ebedi istirahatgahı 70 yıldır her gün yerli ve yabancılar tarafından ziyaret ediliyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünün kutlandığı 29 Ekim’de Anıtkabir, 1 milyon 182 bin 425 ziyaretçiyi ağırlayarak rekor kırdı.

Etnografya Müzesi’ndeki süreksiz mezar

10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda vefat eden Atatürk’ün naaşı, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı’nın tören salonundaki katafalka yerleştirildi.

Cenaze, 19 Kasım’da Yavuz zırhlısıyla kalabalık bir kalabalık tarafından İzmit’e, ardından da aynı günün akşamı tüm yurt gezilerinde kullandığı trenle Ankara’ya uğurlandı.

20 Kasım’da Ankara’da devlet yetkilileri tarafından karşılanan cenaze, TBMM önünde katafalka yerleştirildi. 21 Kasım 1938’de görkemli bir cenaze töreniyle Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici mezarına defnedilen Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953’te ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e nakledilene kadar burada kaldı.

habersariyer.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu